Sonbahar düşünceleri ve melankoli / Autumn thoughts and melancholy (Tr-Eng)

Türkçe

Bugün sevgili @shadowspub’ın Mart ayında bir konu önerisi olarak paylaştığı ve bu paylaşımı harika bir şekilde devam ettirdiği “Prompt A Day” (Günlük İstem) uygulamasından edindiğim bir söz hakkında yorumum ile birlikte sizinle paylaşmak istiyorum. Özellikle de kendimi, kendim gibi hissettiğim bir mevsimin ilk etkilerini görebiliyorken.

"Spring is the season of the soul." - Unknown ("Bahar ruhun mevsimidir." - Bilinmeyen)

Açıkçası bu sözün oldukça göreceli olduğunu düşünüyorum. Bahar fiziksel olarak doğa ananın kış uykusundan kalkışının mevsimidir. Fiziksel olarak hayat verir, güneşin enerjisi, canlılığı insanı kıpır kıpır da yapar fakat bu herkes için böyle değildir.

tom-barrett-_41WmEwi8Ok-unsplash.jpg

Fotoğraf Tom Barrett tarafından Unsplash'te

Bazı insanlar, melankoli ile küçük yaşta tanışmış olanlar özellikle de, karanlıkta hayat bulurlar. Güneş onların üzerinden kör edici parlaklığını çektiğinde kardelenin kar içinde çiçek açması gibi çiçek açarlar. Bu yüzden de hep kardelen derim karanlıkla tanışık olanlara.

Zorlukların üzerlerine kar gibi kapandığı, üzerlerine çığ gibi düştüğü dönemlerden yaralı olsa da atlatabilmiş olanlar bir başkadır gözümde. “Güçlü”’nün bir başka tanımıdır onlar çünkü. Bazılarının hayatlarında atlatamayacağı badireleri atlatmış, Atlas gibi dünyanın yükünü olmasa da çoğunluğun sırtlayamayacağı yükleri sırtında taşıyanlardır onlar.

david-dibert-Na0BbqKbfAo-unsplash.jpg

Fotoğraf David Dibert tarafından Unsplash'te

Bu yüzden de onlara bir de “Ay’ın çocukları” da derim. Aynı RM mahlaslı bir pop sanatçısının “Moonchild” şarkısında bahsettiği gibi.

We’re born in the moonlight
Ain’t a fantasy
Can’t breathe in sunlight

Ay ışığında doğuyoruz
Bu bir fantezi değil
Güneş ışığında nefes alamıyorum

Biz, Ay çocuklarının karanlığa ihtiyacı vardır. Ve bu karanlık içerisinde de Ay olmadan solup gideriz. Yok olmak isteriz ama aynı zamanda da tutunuruz hayata. Ay'ın ışığı tutar bizi hayatta. Akşam sefalarına da benzeriz. Güneşin gidişini selamlar, Ay'ın ayak sesleri oluveririz. Rengimiz canlı görünse de dışarıdan tanırız birbirimizin karanlığı en yakından.

Sonra sonbahar oluverir şimdiki gibi, açan çiçekler solarken bir anda dikkati üzerimize çekiveririz. Göz kırpmayız fakat arılar da kopamaz sonbahar biterken. Sonra da kış gelir. Beyazı da sevmeyiz fakat içinde açarız yine. Çünkü soğuktur. Çünkü gecesi uzundur. Çünkü karanlık saatler eşref saatimizdir.

Sonbahardan nasıl da damladım hemen ağır depresyona ama? 😂 Bugün ekstra bir hüzün var üzerimde. Eşref saatim gelmiş anlaşılan. Hatırladım hemen neyi nasıl yaptığımı. Özlemişim de.

Kalbimi kıranın bana takarken camını çatlattığı pembe gözlük düştü sanırım gözlerimden. Eski beni buldum sanki.

zoltan-tasi-gAuzwkZ2PPM-unsplash.jpg

Fotoğraf Zoltan Tasi tarafından Unsplash'te

Yine beynim gibi yazmaya çalıştığım karalama da karışık ama ben bundan memnunum. Sonbahar bana ne de güzel geldi böyle. İhtiyacım varmış buna da. Tuşlara basarken tırnaklarım kırılmayalı uzun zaman olmuştu. Birisinin kırılışı dahi mutlu etti beni. Tek kelime içeren bir cümle ve iyi dileklerim ile çorbadan daha karışık bu yazıyı bitirmek isterim izninizle.

Özlemişim.

Kendinize dikkat edin, sağlıklı olmaya çalışın ve lütfen unutmayın ki;

Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.

ailithy.png


Image from The Terminal Discord

English

Today, I want to share with you a quote I came across from the “Prompt A Day” initiative in March, wonderfully continued by our dear @shadowspub since she proposed it.

"Spring is the season of the soul." - Unknown

Honestly, I find this quote to be quite subjective. Spring is physically the season when Mother Nature wakes from her winter sleep. It physically gives life; the energy of the sun, the liveliness, makes one feel invigorated. However, it's not the same for everyone.

Photo by Tom Barrett on Unsplash

Some people, especially those who encountered melancholy at a young age, find life in the darkness. They bloom like snowdrops emerging from the snow when the sun's blinding brightness is drawn away from them. That's why I always call those familiar with the darkness "snowdrops."

Those who have managed to overcome periods when hardships enveloped them like snow, even if they came out scarred, hold a special place in my eyes. They redefine what it means to be "strong." They've weathered storms that some might never overcome and bear burdens like Atlas, perhaps not the weight of the world, but burdens most wouldn't dare carry.

Photo by David Dibert on Unsplash

That's why I also call them "Children of the Moon." Much like the pop artist with the pseudonym RM mentioned in his song "Moonchild":

We’re born in the moonlight
Ain’t a fantasy
Can’t breathe in sunlight

We, the children of the moon, need the darkness. And within this darkness, we'd wither without the Moon. We want to disappear, yet at the same time, we hold onto life. The moonlight keeps us alive. We resemble the evening primrose. We salute the departing sun and become the footsteps of the Moon. Even if our colours look vibrant from the outside, we recognize each other's inner darkness like no other.

Then, like now, it suddenly becomes autumn. As the blooming flowers wither, we draw attention. We don’t attract attention like flowers do, yet bees can't resist us as autumn ends. And then winter arrives. We might not like its whiteness, but we bloom in it because it's cold, because its nights are long, and because the hours of darkness are our prime time.

How did I swiftly transition from autumn to deep depression? 😂 Today, an extra sadness lingers in me. It seems my prime time has arrived. It reminded me of how and what I used to be. I’ve missed it.

And it seems the rose-coloured glasses, cracked by the one who broke my heart, have fallen off. I feel like I've found my old self.

Photo by Zoltan Tasi on Unsplash

This scribble I attempted to write, as chaotic as my thoughts, may seem jumbled, but I'm content with it. Autumn has never felt so good. I needed this. It's been a long time since I typed so fervently that I broke a nail. Even its breaking made me happy. I'd like to end this messy one with a short sentence and my best wishes if you'd allow me.

I've missed it.

Take care of yourselves, try to stay healthy, and please always remember that;

You are the only one of you.


All of my content is written in Turkish first and then with the help of translators and dictionaries below translated in English.

https://www.seslisozluk.net
https://www.deepl.com/translator


You can reach me, if you want, from my other social media accounts:
Bana, eğer isterseniz, diğer sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsiniz:

Instagram | Twitter


P.S. If you know English AND Turkish, I do that too... If you see a translation discrepancy that was on purpose. I did think this is as proper as I could do. Because there are many differences between these languages.

Not: Hem Türkçe hem de İngilizce biliyorsanız, ben de biliyorum... Eğer çeviri farklılığı görürseniz bunun bilinçli olduğunu bilin lütfen. Bunu yapabileceğim en uygun şekilde yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bu iki dil arasında çok fazla fark var.

H2
H3
H4
Upload from PC
Video gallery
3 columns
2 columns
1 column
12 Comments