Bir daha kimseye kanmayacağımmm, yalan sevgilerde yanmayacağıımmmm.
Güllü - Yalan Sevgiler
Bugün her zamankinden farklı bir giriş yapayım dedim. Çünkü şu an hayatımın %95’inde olduğu gibi enerjik bir ruh halinde değilim. Kötü de hissetmiyorum işin garip yanı. Sadece yorgunum. Mental olarak eskisine göre çok daha sağlıklıyım. En azından bitik bir halde değilim. Ama hala bazen kendime gerçekten iyi miyim diye sormuyor değilim. Son yıllarda amacımı kaybetmişim gibi hissediyorum. Nerde ne yaptığı belli olmayan, bir hedefi olan, kendini bir şeylere adamış biri değilim artık. Eski Yusuf asla böyle biri değildi. Sürekli bir şeylerle uğraşır hiç boşta kalmazdı.
Son yıllarda yaşadıklarım mı beni bu kadar farklı birine dönüştürdü yoksa büyüdüğüm için mi değişiyorum bundan çok emin değilim. Genel hatlarımı kaybetmiş sayılmam. Bence hala etrafıma ışık saçıyorum. Her zaman neşeli biriydim. Çoğu şeyle dalga geçer birçok şeyi ciddiye almam. Olumsuz şeylere sürekli maruz kalmıyorsam çok takılmam. Kısacası işime geldiği gibi davranırım hayata karşı. Hep böyleydim. Çocukken,ergenliğimin başında ve şimdi. Bunlar benim en kesin renklerim sanırım.
Siz nasıl birisiniz? Kendinizi tanımlamak istediğinizde aklınıza ilk gelen özellikler neler mesela? Bizi biz yapan şey karakterlerimiz mi yoksa bu hayatta kendimize edindiğimiz amaçlar mı? Son yıllarda hiç uzun vadeli bir amacım kalmadı. Kendime kısa süreli hedefler koydum ve bu hedeflere de ulaştım. Bu hedeflere ulaştıktan sonra hayatımda hiçbir şeye doğru ilerleyemedim. Sanki geleceğim koca bir hiçlikmiş gibi. Yusuf ne yapmak ister? Ya da Yusuf nereye varacak? Sorularını sormaktan hep kaçıyorum. Bir şeylerle yüzleşmeyi neden bu kadar erteliyorum bilmiyorum. Sonuçtan mı korkuyorum yoksa uğraşmak mı istemiyorum koca bir muamma.
Mühendislikte dördüncü sınıfım. Yani son senem. Kaydımı donduramadığım için mecburen öğrenciliğim devam ediyor. Yapmam gereken 3 tane proje var ve bunlar oldukça zaman alan şeyler. Aynı zamanda istediğim üniversitede aşçılık kazandım. Ama ne yazık ki zamansızlıktan dolayı bu bölüme ara vermem gerekecek. Çünkü mühendisliğin artık bitmesi gerekiyor. Sonsuza kadar aynı dersleri alıp yerimde sayamam. Kendime koymuş olduğum yeni hedef bu sanırım. Okulumun bitmesi.
Okulum bitse ne yaparım bilmiyorum. Ama hemen iş hayatına atılmam benim hayrıma olur sanırım. Evde boş beklemek pek benim tarzım değil. Hem sıkılıyorum hem de insanlara sarıyorum. Şu an düşününce yapmam gereken çok şeyin olduğunu farkettim. İngilizcemi konuşma anlamında çok ilerletmem gerekiyor. Basit yol tarifleri ve günlük konuşmalar haricinde konuşma konusunda çok zayıfım. Üçüncü bir dil öğrenmem gerekiyor falan. OFFFF, düşüncesi bile beni şişirmeye yetti. Dil öğrenmeye ve bu tarz şeylere meraklı biriyim. Ama bir türlü başlayamıyorum. Sanırım bunun da planlamasını yapmam gerekiyor.
Yazdıkça rahatladığımı farkettim. Hep söylüyorum yazmak bana iyi geliyor. Hele de çoğunluğun beni tanımadığı, günlük hayatımdaki kimliğimden bağımsız olduğum bir yerde bir şeyler karalamak gerçekten o kadar rahatlatıcı bir his ki anlatamam. Yorumlaşıyoruz, bir şeyler paylaşıyoruz hatta biraz da olsa birbirimizi tanıyoruz. Ama her şey burada kalıyor. Sırtımıza binmiyor veya bizimle gelmiyor. İnsanın böyle şeylere gerçekten ihtiyacı var. Günün stresini atmak hepimizin hakkı.
Bu arada arka planda bu aralarki favori çalma listem çalıyor. Çalma listelerimin hepsi benim bebeklerim gibi. Onları hazırlarken cidden uğraşıyorum. Ama “Aglama askom kapatıcın akar” bu aralar benim favori çocuğum. Her gün bir doz dinliyorum. Moduma uygun şeyler dinlemek beni daha fazla mı yoruyor yoksa duygusal olarak daha düşünceli birine dönüşmeme mi sebep oluyor bundan pek emin değilim. Farklı bir ikilem. Ama seviyorum bunu. Hüzün de hayatın bir gerçeği değil mi?
Aslında tüm bunları yazmak hiç aklımda yoktu. Planlarımda şu an uyuyor olmak vardı. Ama sevgili @bemier ‘in son postu beni yazmaya teşvik etti. Rahatladım da. Muhtemelen bu yazıyı yazmasam bir on gün daha hiçbir şey paylaşmayacak sessizliğe gömülecektim. Yoğunluktan kendime hiç zaman ayıramadığımı farkedeli birkaç gün oldu. Ama bundan sonra daha planlı davranacağıma dair kendime bir söz veriyorum. Her şey çok daha güzel olacak. Ve bu evin mimarı sen olacaksın Yusuf!
Bir daha ne zaman görüşürüz bilmiyorum ama o zamana kadar kendinize iyi bakın. Hadi ben gittim baaaaaiiiiyyyyy!